SYKP (Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi) Samsun il eş başkanı Betül Aksu; “İşçilerin hakları için harekete geçtiği yüzlerce irili ufaklı işçi direnişi bize örnek oluyor” dedi.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Samsun il örgütü dün akşamüzeri saat 17.30’da İlkadım ilçesi Süleymaniye geçidinde 1 Mayıs Çarşamba günü için Samsun kamuoyuna alanlarda olmak için çağrı da bulundular.
SYKP Samsun il örgütü eş başkanı Betül Aksu, 1 Mayıs İşçi, Emek ve Dayanışma günü çağrısı konuşmasında şunları söyledi.
“İşçilerin, emekçilerin birlik,mücadele ve dayanışmagünü 1 Mayıs kutlu olsun. Bizişçiler, yaşamın her alanındaki mal ve hizmetleri üretenler toplumun büyük çoğunluğunu oluşturduğumuz halde bir avuç kapitalist tarafından sömürülüyor ve onların devleti tarafından eziliyoruz. İnsanca yaşama koşullarına ulaşabilmemizin tek yolu var: Birleşmek, örgütlenmek ve mücadele etmek! İşte 1 Mayıs biz emekçilerin yüzlerce yıldır sermaye sahiplerine ve sermayedüzenine karşı yürüttüğümüz mücadeleyi ve dayanışmayı hep birlikte kutladığımız, daha da güçlendirmek için hamle yaptığımız gündür. Tüm çalışanların yüzde 60’ı asgari ücretle veya biraz üstündebir gelirle geçinmeye çalışıyor. Bugün ise açlık sınırı asgari ücretle eşitlenmiş durumda. 17 bin lira ile dört kişilik bir ailenin asgari düzeyde yaşamını sürdürmesinin bile imkânsız olduğunu hepimiz kendi hayatlarımızdan biliyoruz.”
EMEKLİLERİ EVDEN ÇIKAMAZ HALE GETİRDİLER.
Erdoğan, patronlara seslenirken onların bütün isteklerini karşıladıklarını, işçilere grev bile yaptırmadıklarını övünerek anlattığını söyleyen SYKP Samsun il örgütü eş başkanı Betül Aksu;
“Gerçek işsizlikoranı, çoğu genç ve kadın işsizler olmak üzere yüzde 26. Yaniçalışabilir durumdaki 4 kişiden biri işsiz! İşsizliğin nasıl bir maddi ve manevi yıkım olduğunukendimizin ve yakınlarımızın işsizlik dönemlerin- den biliriz. Emekliler bugün en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz, yeterli ve dengeli yiyeceğe ulaşamaz, evlerinden dışarı çıkamaz hale getirildi. Muktedir Erdoğan, şirketlere yüz milyarlarca lirayı vergi affı, işletme garantisi ve benzeri yollarlaakıtırken, emeklilere yapılacakzammın ekonomiyi zora sokacağını iddia ediyor. Erdoğan,patronlara seslenirken onların bütün isteklerini karşıladıklarını, işçilere grev bile yaptırmadıklarını övünerek anlatıyor. İşçilerin gerçek sendikal örgütlenmelerinin önüne bin bir engel çıkarılırken, yalnızca iktidar yanlısısarı sendikaların örgütlenmesine yol veriliyor. İşçi cinayetlerinde her ay onlarca işçi yaşamını yitiriyor. İliç’te dokuz işçi halen siyanürlü toprağın altındadır. Son haftalarda İstanbul’da bir gece kulübündeki kaçak tadilat sırasında tam 29 işçi yanarak can verdi. İşçi cinayetlerinin ve katliamlarının sorumlusu sermaye düzeni ve iktidardır” şeklinde konuştu.
GELECEĞİMİZİ SOKAKTA KAZANACAĞIZ!
İşçilerin hakları için harekete geçtiğini yüzlerce irili ufaklı işçi direnişinin kendilerine örnek olduğuna dikkat çeken SYKP Samsun İl eş başkanı Betül Aksu:
“Sermaye sınıfınıntemsilcisi AKP ve Erdoğan emeğin,emekçinin düşmanıdır. Sadece emekçinin mi? Bu harami düzeni sömürününher türlüsünü yaşayan, ev içi emeği görünmeyen, piyasada eşit ücret hakkı ol- mayan, bedeni metalaştıran ve her türlü taciz, Mobbing ve şiddete maruz kalan kadınlara da LGBTİ+’lara da gençlere de düşmandır. Üç kuruş daha kâr etmek, sermayelerini büyütmek uğruna doğamızıtalan ediyorlar. Ama bu sömürü ve soygun düzeni böyle gidemez! Bu gidişe bir “Dur” demenin zamanıdır. 31 Mart yerel seçimlerinin sonuçları, emekçilerin ve halk- ların bu faşist iktidara verdiği “Artık yeter” mesajıdır. AKP-MHP iktidarı yerel yönetimler düzeyinde cezalandırıldı. Ama bu yetmez! İşyerlerinden mahallelere, köylerden okullara kadar her yerde, yaşamın her alanında dayanışma ağlarımızı kurmalı, hak ve özgürlüklerimiz için mücadeleyi yük seltmeliyiz. İşçilerin hakları için harekete geçtiği yüzlerce irili ufaklı işçi direnişi bize örnek oluyor. Kayyum atanan tüm belediyeleri söke söke geri alan, direnişiyle Van Belediye Eş Başkanına mazbatasını geri verdiren halkların direnişi yol gösteriyor. Çok daha fazlasını yapabilir, bu faşist iktidarı devirebiliriz. Daha da ötesi sermaye düzenini yıkarak sömürüsüz, sınıfsız, sınırsız,baskısız özgür bir dünyayı kurabiliriz. Biz emekçiler ve halklar, kadınlar, LGBTİ+'lar, gençler, emekliler bu 1 Mayıs’ı hak ve özgürlüklerimiz için, özgür geleceğimiz için mücadelede hamle yaptığımız, gücümüzü dosta düşmana gösterdiğimiz bir gün yapalım! Alan- ları, sokakları dolduralım ve faşizme ve kapitalizme karşı “Üreten biziz, yöneten de biz olacağız”diye haykıralım! Yarını bugünden kurmayabaşlayalım! Haklarımızı, özgürlüklerimizi, geleceğimizi SOKAKTA KAZANACAĞIZ! Yaşasın1 Mayıs” dedi.