MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
DİSK Emekli-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulunun katılımıyla DİSK Samsun şube ve Atakum Şubenin katkılarıyla DİSK Emekli-Sen dayanışma kahvaltısına DİSK Emekli-Sen genel başkanı Cengiz Yavuz ve yönetim kurulu üyeleriyle Samsun CHP milletvekilleri Neslihan Hancıoğlu ve Kemal Zeybek’te katıldılar. Dayanışma kahvaltısının ardından DİSK Emekli-Sen üyeleriyle birlikte yol boyunca sloganlar atarak basın açıklaması yapacakları yere geldiler.
DİSK Genel Başkanı Cengiz Yavuz’un yaptığı basın açıklamasının öne çıkan başlıkları şöyle;
“Bir ülke düşünün ki; asgari ücret, işçi tarafı temsilcilerinin mutabakatı alınmadan, açlık sınırı ücret, milyonlarca ücretli çalışanı açlığa mahkûm etmekte; Türkiye açlıkla, yoksullukla anılmaktadır. Enflasyonun her geçen gün arttığı, en temel tüketim maddelerine ulaşımın her geçen gün güçleştiği bir dönemde açıklanan asgari ücret düzeyi halkı yoksulluğa, işçileri açlığa mahkûm eden bir iktidar tarafından yaratılan ekonomik krizin küfesinin yine halkın omzuna yüklenmesi anlamına gelmektedir.”
EMEKLİNİN ALACAĞI ZAM MİKTARI 90.00 TL OLACAK
Konuşmasını sürdüren Cengiz Yavuz, şu ifadeleri kullandı. “Bir ülke düşünün ki; emekli aylıkları asgari ücretin binlerce lira aşağısında kalsın. İşte bu ülke Türkiye. Partili Cumhurbaşkanı tarafından emekli aylıkları zam oranı yüzde 25 olarak açıklanmışken; bir başka sabah, yine “partili Cumhurbaşkanı, kendisi ve şahsı” tarafından yüzde 30’a çıkarılmıştır. 12 aylık enflasyon artış oranının yüzde 130’ları aştığı bir dönemde, emeklilerin iradesi ve yaşam hakları yok sayılarak duyurulan bu artış oranları yok hükmündedir. Dahası en düşük emekli aylığının 5.500 TL’ye çıkarılması hâlihazırda 3.500 TL’nin üzerinde aylık alanlar açısından bir anlam ifade etmemektedir. Örneğin 2022 Aralık ayında asgari emekli aylığının üzerinde; 4.300 TL aylık alan bir emeklinin aylığı bahse konu yüzde 30 zam oranı uygulandığında 5.590 TL’ye yükselecektir. Bu durumda en düşük emekli aylığının 5.500 liraya yükseltilmesi sonucu bu emeklinin alacağı zam miktarı yalnızca 90 TL olacaktır. Aynı şekilde bu uygulama, hâlihazırda aylığı 4.230 TL olan bir emeklinin ise herhangi bir zam alamamasına yol açacaktır.”
EMEKLİLİK SİSTEMİNİN EN BÜYÜK SORUNU İNTİBAK SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR!
DİSK Emekli-Sen genel başkanı Cengiz Yavuz; “Taleplerimiz haklarımızdır! Hakkımız olanı istiyoruz: Bugün emeklilerin çok büyük bölümü asgari ücretin; dolayısıyla açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Emeklileri bir ülkede belirlenen en düşük ücret tutarından daha düşük maaşlara mahkûm etmek, kimsenin haddine değildir. Bir kez daha söylüyoruz: En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyinde belirlenmelidir! • Emekliler de toplumun diğer tüm kesimleri gibi ve hatta yaşam döngüsündeki yerleri gereği daha da yakıcı biçimde ekonomik krizden etkilenmektedir. Emeklilere resmi enflasyon oranında yapılan yüzdelik zamlar hiçbir anlam ifade etmemektedir. Yapılması gereken en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmak üzere tüm emekli maaşlarına asgari ücret zammı oranında zam uygulanmasıdır. Emeklilik sisteminin en büyük sorunu olan intibak sorunu çözülmelidir. Aynı koşullara sahip çalışanların farklı emeklilik koşullarına ve farklı maaşlara sahip olması, emekliler arasında devasa eşitsizlikler yaratmaktadır. Şu anki sistem bir yandan tüm emeklileri yoksullaştırırken diğer yandan emekliler arasındaki adaletsizliği de derinleştirmektedir. İntibak yasası çıkarılarak 2000 öncesi ve sonrası emekli olanlar arasındaki eşitsizlik giderilmediği müddetçe tüm emeklilerin asgari yaşam standartlarına kavuşması mümkün değildir! Emekli bayram ikramiyelerinin açıklanan “resmi” enflasyondan dahi etkilenmeden 1.100 lira olarak ödenmeye devam edilmesi kabul edilemez. Bu ikramiye “bayram ikramiyesi” değil “emekli ikramiyesi” adı altında değiştirilmeli ve hiçbir biçimde asgari ücretin altına düşmeden yılda iki ikramiye olarak ödenecek şekilde güncellenmelidir” diye ifadelerde bulundu.
İMAMOĞĞLU HUKUSUZCA YARGILANIYOR! HDP’NİN HAZİNE YARDIMIBA BLOKE KONULUYOR!
Bir ülke düşünün ki, hukuksuz yargılamalar, hukuksuz bir siyasi partinin hazine yardımları kesiliyor diyen Yavuz, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü. “Bir kez daha görüyoruz ki, ülkenin ekonomik gerçekliğinden tümüyle uzak bir enflasyon oranı ve üç-beş puanlık bir refah payı ile emeklilerin yeni zam oranları müjdelenmek istenmektedir. Türkiye’nin emeklileri olarak diyoruz ki: Hazine katkılarıyla, resmi enflasyon oranlarınızla, “haydi bu da bizden olsun” diyerek verdiğiniz üç-beş puanlık refah paylarıyla emeklilere müjdelediğiniz yoksulluktur, açlıktır, zulümdür. Emekliler geçinememekte, barınamamakta, sağlık hizmetlerine erişememektedir! 7 milyon emeklinin çalışmak zorunda kaldığı bir ülkede, emekliler asgari ücretin katbekat altında aylıklarıyla yaşam mücadelesi veriyorsa, emekliler kara kışın kapıyı çaldığı bugünlerde kışı soğukta ve karanlıkta geçiriyorsa; bu ülkenin iktidarı emeklileri yurttaş olarak görmüyor demektir. Bilinsin ki bizler de bu iktidarı muktedir olarak görmüyoruz! Bir ülke düşünün ki; işçisi aç, halkı yoksul, emeklisi ölümle burun burunayken iktidar eliyle açıkça halkın iradesinin gasp edilmesi uygulamalarına da her gün bir yenisi eklensin. İşte bu ülke Türkiye. Henüz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuz biçimde yargılanarak mahkûmiyet almasının üzerinden birkaç hafta geçmişken şimdi de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, HDP’nin Hazine Yardımı hesabına bloke konulması talebi Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmiştir. Seçimlerin adil, temiz ve güvenli yapılmayacağının ilk adımları, iktidar eliyle bugünden atılmaktadır. Ancak tüm bunlar, zorbalığın temel yönetim biçimi halini aldığı günümüzde zorbaların kendi sonlarını kendilerinin hazırladığını göstermektedir. İşçinin, emekçinin, emeklinin, insan hakları savunucularının birlikte mücadele etmesiyle hukuksuzluk yerini hukukun üstünlüğüne; zorbalık yerini demokrasiye bırakacaktır. İlan ediyoruz; işçilere yapılan zulmün, emeklilere yapılan bu insanlık dışı zamların, anti-demokratik uygulamaların, hukukun üstünlüğünün değil üstünlerin hukukunun benimsendiği yönetim anlayışının karşısında yılgınlığa kapılmıyoruz. Mücadelemizin evde, işyerinde, sokakta, mahallede, mecliste ve her yerde devam edeceğini bildiriyoruz. Haklarımızı alıncaya kadar, eşitliğin ve demokrasinin hüküm sürdüğü yarınları inşa edinceye kadar susmayacağız” dedi.