Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi, TELE1 televizyonuna kayyım atanmasına sert tepki gösterdi. Şube Başkanı Tayfun Çavuşoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, “Bu karar, yalnızca bir medya kuruluşuna değil, halkın haber alma hakkına yönelik açık bir saldırıdır” dedi. Çavuşoğlu, TELE1’e el konulmasını bir “hukuksuzluk” değil, bir “çökme” olarak nitelendirirken, “Basın özgürlüğü ve demokrasinin geleceği için bu karar derhal geri çekilmelidir” çağrısında bulundu.
“Basın ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılar kabul edilemez”
ÇGD Bursa Şube Yönetimi ve Danışma Kurulu üyeleri ile gazeteciler, TELE1’e kayyım atanmasına ilişkin yaptıkları açıklamada, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne yönelik baskıların ulaştığı aşamayı “kabul edilemez” olarak niteledi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“ÇGD Bursa Şube Yönetimi ve Danışma Kurulu üyeleri ve gazeteciler olarak bugün burada, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne yönelik baskıların ulaştığı aşamayı kabul edilemez bulduğumuzu kamuoyuna duyurmak, TELE1'de çalışan meslektaşlarımızla dayanışmamızı ifade etmek üzere toplandık.”
“TELE1’e kayyım atanması demokrasi siciline kara lekedir.”
“Türkiye’de özgür ve eleştirel gazeteciliğin varlığına yönelik baskılar, İstanbul'da başlatılan ve hukuki dayanağı tartışmalı olan bir ‘casusluk’ soruşturması bahane edilerek Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınmasının hemen ardından, çalıştığı TELE1 kanalına kayyım atama kararı, ülkemizin demokrasi siciline düşen kara bir lekedir. Bu karar, keyfiliğin en açık göstergesidir.”
“Bu bir hukuksuzluk değil, çökmedir”
“TELE1’e el konulmasını bir ‘hukuksuzluk’ değil, bir ‘çökme’ olarak değerlendiriyoruz. Siyasal iktidar, hukuk dışı ve gazeteciliğe düşman politikalarıyla özgür basını susturmaya çalışmaktadır. Ancak baskılar ne kadar ağırlaşırsa ağırlaşsın, biz gerçek gazeteciler olarak kalemimize, sesimize ve mesleğimize sahip çıkma kararlılığımızı sürdüreceğiz.”
“Bu saldırı, halkın bilgi alma hakkınadır”
“TELE1’e yönelik bu uygulamayı, sadece bir yayın kuruluşuna değil, tüm özgür basına ve toplumun bilgi alma hakkına yapılmış bir saldırı olarak görüyoruz.
TELE1’e hukuksuz ve haksız gerekçelerle kayyım atanması, anayasal güvence altındaki pek çok temel hakkı ayaklar altına almaktadır. Bu uygulamalarla örgütlenme, basın, mülkiyet özgürlüğü gibi Anayasa’nın temel maddeleri çiğnenmektedir.
Bir hukuk devletinde, mahkeme kararı olmadan, üstelik casusluk gibi ağır bir suçlama üzerinden bir medya kuruluşunun yönetimine el konulması, yargının siyasi iktidarın sopası olarak kullanıldığı şüphesini kuvvetlendirmektedir.”
“Tek tipleştirilmiş medya yaratılıyor”
“Daha önce pek çok kanalda acayip uygulamaların yaşandığını biliyoruz. Bu uygulamaların ardından meslektaşlarımızın işsiz ve örgütsüz kaldığını, medya alanının tek tipleştirildiğini acı tecrübelerle gördük.”
“Bu antidemokratik adım demokrasinin ruhuna aykırıdır”
“Türkiye’de barışın inşa edilmeye çalışıldığı, demokrasiye dair umutların yeşerdiği bir dönemdeyiz. Böyle bir zamanda, muhalif bir sesi susturmaya yönelik bu tür antidemokratik uygulamalar, umutlarımızı baltalamakta ve demokrasimizin ruhuna aykırı düşmektedir.”
“Bu karar hukuki değil siyasi bir tasfiyedir”
“Bu son hamle, hukuki bir tasarruf değil, iktidarın hoşuna gitmeyen muhalif bir sesi tamamen susturma ve yok etme girişimi olarak tarihe geçecektir.
Suçlamanın ciddiyeti ile uygulanan ‘kayyım atama ve YouTube kanalını kapatma’ tedbirinin orantısızlığı, kararın siyasi motivasyonunu açıkça göstermektedir.
Kayyım atanması, bir kanalın sadece yönetimini değiştirmek değil, yayın politikasını anında ve zorla dönüştürmek anlamına gelmektedir.”
“Özgür medya dizayn edilmek isteniyor”
“Daha kayyım atamasının hemen ardından kanalın yayınına müdahale edilmesi, ana haber bülteninin yarıda kesilmesi ve banttan siyasi içerikli programların yayınlanması, bu kararın ardındaki gerçek niyetin özgür medyayı dizayn etmek olduğunu kanıtlamıştır.”
“Anayasal basın özgürlüğü fiilen ortadan kaldırılıyor”
“Halkın bilgi alma hakkının teminatı olan bir yayın organının bu şekilde susturulması, Anayasal güvence altındaki basın özgürlüğünü fiilen ortadan kaldırmaktır. Kayyım atanmasının en ağır sonuçlarından biri de kanal çalışanları üzerindeki baskı ve tehdittir. Çalışanların iletişim kanallarının kapatılması ve işlerine gelmemelerinin istenmesi, çalışanların geleceğini belirsizliğe itmektedir.”
“Karar derhal geri çekilmeli, TELE1’e özgürlük iade edilmelidir”
“Bu kayyım kararı, derhal geri çekilmeli; TELE1'in yayın özgürlüğü iade edilmelidir.
Bizler, Merdan Yanardağ’ın, TELE1’in ve tüm gerçek gazetecilerin yanındayız.
Bu hukuksuz kararın derhal geri çekilmesi, basın özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılması ve Anayasa’nın temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan hükümlerine dönülmesi için dayanışma içerisinde ve kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz.”