Tarih: 24.06.2025 20:33

Tez-Koop-İş Samsun Şube başkanı Tarık Sayın güven tazeledi!

Facebook Twitter Linked-in

TEZ-KOOP-İŞ SENDİKASI SAMSUN ŞUBE BAŞKANLIĞINDA Tarık SAYIN’a DELEGASYON SEÇİMLERİ ve SONRASINDA YÜZDE YÜZ DESTEK.!
Tez-Koop-İş sendikası Samsun şube 12.Olağan Genel Kurulunda Samsun Şube Başkanı Tarık SAYIN delegasyon seçimleri ve sonrasında işçilerin yüzde yüz desteğini alarak yeniden TezkOop-iŞ sendikası Samsun şube başkanı seçildi;

Sözlerine;
Değerli Genel Merkez yöneticilerim
Değerli emek dostları 
Değerli delege arkadaşlarım 
Değerli katılımcılar 
Bugün 12.si yapılacak olan Tez-Koop-İş sendikası Samsun Şube Olağan Genel Kuruluna hoş geldiniz. Hepinizi şahsım ve sendikam adına saygıyla selamlıyorum diyerek delegasyon ve misafirlere hitaben sözlerine;

Değerli yol arkadaşlarım, her sabah güne felâket haberleriyle başlıyoruz. Bunları sıralamakla bitiremiyoruz. 
Göz göre göre gelen felâketlerin, ölümlerin sıradanlaştığını, sermaye ve siyasi iktidar temsilcileri tarafından normalleştirildiğini görüyoruz. TMMOB’un internet sitesinde yer alan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği raporunun verilerine göre, 2002’den bu yana iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi sayısı 20 bine ulaştı. 11 ilde yaşanan 6 Şubat depreminde resmi rakamlar 50 binin üzerinde insanın yaşamını yitirdiğini söylese de gerçek sayının 100 binin üzerinde olduğu malûm. Rakamlar ağızdan bir çırpıda çıkıyor ama acılarımızın tarifinde kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Diğer taraftan Anayasal haklarını kullanıp sendikal mücadele yürüten işçilere kolluk güçlerinin saldırılarının, baskıların ve yasakların arttığını görüyoruz. Örneğin Antep’te, Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde iş durduran işçilerin eylemleri Valilik kararıyla yasaklanıyor, bu direnişlerde işçilerin yanında yer alan BİRTEK-SEN sendikasının genel başkanı tutuklanıyor. İstanbul Büyükşehir başta olmak üzere Çeşitli illerde belediye başkanları tutuklanıp, belediyelere kayyımlar atanıyor. Ormanlar, akarsular, tarım arazileri sermayeye peşkeş çekilip yağmalanıyor. Ekonomik kriz, işsizlik, hayat pahalılığı, barınma, sağlık, eğitim sorunları artık işçi ve emekçi aileleri için çözülemeyecek sorunlar haline geldi. Bu yaşananlar karşısında bizler derin acılar hissederken yönetenler ve sermaye sınıfı timsah gözyaşı döküyor!
İşçiler, emekçiler acılarına, kayıplarına, haksızlara karşı en ufak ses çıkarsalar, eylem yapsalar “vatan haini, terörist” ilan ediliyorlar. Ülkeyi yönetenler ve medya tarafından adeta kriminalize ediliyorlar. Gözaltılar ve tutuklamalar yasaları dahi hiçe sayarak yapılıyor. Toplumda yaratılan korku iklimiyle, baskılar ve tehditlerle emekçilerin kaderlerine razı olmaları isteniyor. Patronlar sınıfı başımıza gelen her felâketi fırsata çevirip zenginleşirken işçiler sefalet içerisinde yaşamaya mahkûm ediliyor.
Tarihsel hafızamız bizlere böyle gerici dönemlerin ve baskıcı rejimlerin ilelebet yoluna devam etmediğini gösteriyor. Türkiye’de rejim devletin tüm aygıtlarını seferber ettiği halde, tepkiyi tamamen ortadan kaldıramıyor, toplumsal desteğini güçlendiremiyor. Biriken öfkeyi, canı yanan işçi ailelerinin içgüdüsel tepkilerini örgütlü bir güce çevirmek mücadele eden işçilerin öncelikli görevidir. Diğer taraftan kapitalist düzenin nasıl bir düzen olduğunu, kime hizmet ettiğini, hangi sınıfın ihtiyaçlarını karşıladığını anlatmak önem taşıyor. İçinden geçtiğimiz süreci tarihin akışına bırakmak, kendiliğinden düzelmesini beklemek işçi sınıfına bir şey kazandırmaz. Aksine daha büyük acılar ve kayıplar yaşatır! Bu acılara, kayıplara, haksızlıklara karşı işçilerin kendi sınıf cephelerinde örgütlenmesi emekçilerin tek kurtuluşudur. Sınıfımızın saflarında birleşip örgütlenelim, mücadele edelim.

2017 yılında 623 üye ile devir aldığımız Giresun şube; kamuda ismi bilinmeyen, Karadenizde Tez-Koop-İş denildiğinde kimsenin ismini duymadığı, varlığından işçilerin bir haber olduğu şube yönetimini işçi arkadaşlarımızın yoğun isteği üzerine kolları sıvayarak devir aldık.! 
Bugün sekiz yıl sonra geriye baktığımızda her anlamda tarih yazdığımızı ve yazmaya devam ettiğimiz gerçekliği ortadadır. Trabzon, Giresun, Ordu, samsun, HİTİT, Ondokuz Mayıs üniversitesi ticari işletmeler, Dokap, Atakum Belediyesi personel hizmetleri, Atakum Belediyesi Kültür Sanat, Amasya yeşil ırmak kalkınma havzası, Samsun Comdata, Ordu Atos ve birçok kurumu Tez-Koop-İş sendikası saflarına kattık. Bugün yaptığımız örgütlenmeler ile birlikte aidatlı üye sayımız onbinleri aşmış durumdadır.

Karadeniz’i devir aldığımızda özellikle mağazalarda işçi arkadaşlarımız sendikanın varlığından bir haber, işverenlerin isteklerine amade edilmiş, kuralsız çalışmanın işçilerin iliklerine kadar hissettikleri, mağaza müdür ve yöneticilerinin egolarını işçilerin üzerinde tatmin ettikleri işçilerin kölelik koşullarından farksız çalışma koşulları içerisinde; evden işe giderken ayakları geriye giden işçiler ordusu yaratılmıştı. Hiç unutmuyorum temsilcilere izin yazdım şubede temsilcileri bekliyorum, ne gelen var ne giden, temsilcileri tek tek aradığımda başkanım bizim mağazadan çıkma şansımız yok, sendikaya geldiğimiz anda mağaza müdürleri bizleri sürer sonrada işimize son verir cümleleri ile karşı karşıya kaldım. İşveren ile yaptığım görüşme bittiğinde kendi kendime işin çok vahim olduğunu düşünmeye başladım. İnsan kaynaklarını aradığımda iş yoğunluğu nedeniyle temsilcilerin toplantıya gelemeyeceğini söylüyor ve bir durum olduğunda kendisine iletmemi istiyordu. Kalktım İK ya gittim, toplu sözleşmeyi masanın üzerine koydum ve sözleşmeye uyup uymayacağını sorduğumda dalga geçercesine zaten uyduklarını, işçilerin onlara ait olduğunu ve hiçbir şekilde sendikanın buna karışamayacağını söylüyordu.! Kendisine haftaya yazacağım izinlerde temsilcilerin gönderilmemesi durumunda gereğini yapacağımı ilettim. İzin yazıları yazıldı yine şubede ne gelen var ne giden, insan kaynaklarının bu sendika tanımaz tavrını sınıfsal duruşumuz ve tecrübemizi ortaya koyarak; İK ne yaptığımı sorduğunda gereğini yaptığımı söyledim ve masanın üzerine eğilerek haftaya izin yazıldığında salonda temsilcileri görmemem durumunda sonucuna katlanması gerektiğini söyledim ve odadan çıktım. Genel merkeze şikayetler, bölge müdürü arıyor konuşabilirmiyiz sen kimsin ki insan kaynaklarına saygısızlık yapıyorsun, sen gelecek dönem burada yoksun tarzı tehditler savuruyordu. Tekrardan izin yazısı yazdığımda temsilciler eksiksiz salonda yer almış durumdaydı. Atalarımızın bir sözü vardır; zor oyunu bozar diye; kamuda durum hiç de farklı değildi, dört yılımız işverenlerin kölelik düzenini yıkmaya yönelik kavga ile geçti. Kavgamız hiçbir zaman şahsi olmamıştır, kavgamız  işçilerin ekmek kavgası olmuştur. Sekiz yıl sonra geriye baktığımızda sorunsuz işyerlerini bedeller ödeyerek yarattığımızı görüyoruz. Bizim giydiğimiz gömlek işverene büyük geliyordu fakat bizlerin inandığı değer sınıfsal duruşun ürünü olduğundan sendikal yapıyı da sınıfsal duruş üzerine oluşturduk. Herkes kolay olanı yapmamı istedi işverenler ile el ele yürümemi, fakat ben zor olanı seçtim. Her zaman olduğu gibi işçi sınıfının kavgası, ekmeğin kavgası içerisinde yer almayı, yer aldık ve başardık. Hiçbir güç Tarık sayın önderliğindeki yönetimi ve samsun şubeyi sınıfsal duruşdan uzaklaştıramadı, uzaklaştıramaz diyerek sözlerine sonlandırdı.

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —