Sendikasız demokrasi, toplu sözleşmesiz sendika olmaz” şiarıyla kurulup, kamu emekçileri adına tarihsel ilkleri yaratan yerel yönetim emekçilerinin gerçek örgütü TÜM BEL SEN’in 34. kuruluş yılı kutlu olsun.
Tüm- Bel-Sen Samsun şube başkanı Özcan Çelik, sendikalarının kuruluşunun 34. Yılı nedeniyle yayınladığı mesajında şöyle dedi.
“Kamu emekçilerinin sendikal mücadelesi, bugünlere benzer bir şekilde ülkenin üzerinde kara bulutların dolandığı 1980’li yıllarda, o karanlık bulutları dağıtan emekçi hareketinin bir parçası olarak doğdu Kökleri çok daha eskilere dayanan bu mücadele 1980’lerin sonlarına doğru iyice ete kemiğe bürünerek 12 Eylül askeri darbesinin toplumu hapsetmeye çalıştığı korku duvarlarını parçaladı. İşte bu mücadelenin en direngen damarı olan yerel yönetim emekçileri, 20 Aralık 1990 tarihinde Sendikamız TÜM BEL SEN kuruluşuna yönelik resmi başvurularını yaparak kurumsal adımlarını atmış oldular. “Haklar yasalardan önce gelir” diyerek fiili ve meşru mücadele ile kurulan Sendikamız kuruluşu üzerinden üç yıl geçmeden 27 Şubat 1993 tarihinde Gaziantep Belediyesi ile toplu sözleşme imzalayarak, kamu emekçileri tarihinde bir ilk yarattı ve o günden bu yana örgütlü olduğu yerel yönetim kurumlarında yüzlerce toplu sözleşme imzalayarak hem üyelerine ekonomik, sosyal ve demokratik haklar kazandırdı hem de tüm kamu emekçileri için toplu sözleşme hakkının kullanımının önünü açmış oldu.
Geride bıraktığımız her biri azim ve kararlılık örnekleriyle dolu bu yıllara baktığımızda bu günlere öyle kolay gelinmediğini görüyoruz. Bu mücadelede binlerce arkadaşımız baskı ve engellemelerle karşılaştı.
Sendikamızın bu güne gelişinde emeği geçen, yitirdiğimiz mücadele arkadaşlarımızı minnetle ve saygıyla anıyor, her türlü engel ve zorluğa rağmen yılmadan ve yorulmadan mücadeleyi yürüten üye ve yöneticilerimizi yürekten kutluyoruz.
Emek, demokrasi, barış ve özgürlükler mücadelesinde 34 yıllı geride bıraktığımız bu gün bizler için sadece bir kutlama günü değil aynı zamanda mücadelemizi daha da ileri taşıma günüdür.
İçinden geçtiğimiz günler demokrasi, barış ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığı, ekonomik ve sosyal olarak insanca yaşam koşullarımızın her geçen gün daha da daraltıldığı zorlu ve çetin günlerdir.
Siyasal iktidarın sorumsuz politikalarla yarattığı ekonomik krizin olanca faturası emekçilere, yoksullara kesilerek, toplumun büyük çoğunluğunu açlığa ve sefalete mahkum ediliyor.
Tüm bunlara itiraz edip, hakkını isteyenlere ise yasaklar, baskılar, soruşturmalar, tutuklamalar, cezalar dayatılıyor.
Halkın demokratik tercihlerini hiçe sayıyorlar. Yerellerde halkın büyük çoğunluğunun oyuyla seçilen belediye başkanlarını sudan gerekçelerle hukuksuz bir şekilde görevden alıp yerlerine geçmiş askeri darbe dönemlerinde yapıldığı gibi kayyım atıyorlar.
Bu kapsamda, halkın seçtiği belediye yönetimleri halktan, emekten, kent hakkından yana politikalar üretmesinler diye tasarruf önlemleri adı altında belediyelerin bütçelerine kesintiler yapıyorlar.
Bunlar yetmiyor kendi dönemlerinde yaratılan borçları bahane ederek belediyelerin maaş hesaplarına dahi hacizler koyarak; belediyelerle halkı ve emekçileri karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar.
İşte biz TÜM BEL SEN’liler de kökleri bu toprakların yüzyıllar öncesine dayanan bu direniş geleneğinin bir parçası olarak 34 yıldır her türlü baskı ve zulme karşı kesintisiz bir şekilde sürdürdüğümüz mücadelemizi geçmiştekinden çok daha kararlı bir şekilde devam ediyoruz.
Siyasi iktidarın, devletin tüm kurum ve kuruluşlarını denetimi altına alarak otokratik bir yönetim anlayışı karşısında; laik ve demokratik bir ülke, baskı ve sömürünün olmadığı gerçek bir adalet, barış ve özgürlük için her gün daha kararlı, her gün daha güçlü mücadeleye devam ediyoruz.
Çünkü, hak verilmez alınır diyerek sürdürdüğümüz 34 yıllık tarihimizin bize gösterdiği şudur ki; hakları için mücadele etmeyenlerin sonu sefaletten, kulluktan ve kölelikten başka bir şey değildir.
Halkların emek, demokrasi, barış ve özgürlük taleplerini susturamayacağına inanan biz TÜM BEL SEN’liler, kazandığımız değerlere sahip çıkmak ve bunlara daha yenilerini eklemek için sürdürdüğümüz fiili ve meşru mücadelede tüm emekçileri sesimize ses katmaya, gücümüze güç katmaya çağırıyoruz.
Gelecek güzel günleri, birliğimiz, dayanışmamız ve mücadelemizle yaratacağımıza olan inancımızla tüm örgütümüze saygı ve sevgilerimizi sunuyor, daha nice yıllarda birlik ve mücadelemizin sürmesi dileğiyle bir kez daha 34. kuruluş yılımızı kutluyoruz.
ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK!