Yenilenebilir enerji, güneş ışığı, rüzgâr, yağmur, gelgitler, dalgalar ve jeotermal ısı gibi, insan/zaman ölçeğinde doğal olarak yenilenen kaynaklardan elde edilen yararlı enerjidir. (Oysa) odunsu bitkiler atmosferde CO2 bileşiklerini çekerek bunu uzun yıllar odunsu kısımlarında organik bileşik olarak tuttuğu; bu özellikleriyle ormanların CO2 kuyusu olarak tanımlandığı; bitki kısımları döküldüğünde tutulan CO2'nin atmosfere geri salınması yıllar süren bir süreç içinde gerçekleştiği; Oysa bitki ürünleri yakıldığında, uzun yıllar içinde salınacak olan CO2 kısa süre içinde bitki kısımlarından ayrıştırılacağı ve odunsu bitki kısımları çok kısa sürede doğadan uzaklaştıkları için biyokütle yakıtı yenilenebilir enerji kavramına dahil edilemeyeceği; bitki döküntülerinin toplanarak yakılması bitki kısımlarının toprak organizmaları tarafından ayrıştırılırken toprağı gübreleme sürecinin de engellendiği ifade edilerek Ekolojik karbon izinin belirleneceği şekilde çevresel etki değerlendirmesinin yapılması gerektiği çok net bir şekilde belirtilmiştir. Aynı uzmanlık alanı ile ilgili olarak daha önce aynı dosyaya sunulan Bilirkişi Raporunda yer alan somut olguları irdeleyip bertaraf edecek şekilde herhangi bir değerlendirme yapılmadan, davalı idare yanında müdahil/yüklenici firmanın ücreti karşılığında temin ve tedarik ederek dosyaya sunduğu sözde rapora atıf yapmakla yetinen 11.03.2024 havale tarihli bu rapor nesnellik, gerçekçilik ve bilimsellik ilkelerine aykırı düştüğü halde bu raporun karara esas alınması usul, yasa ve hukuka aykırı olduğu için temyiz isteğimizin kabulü ile Samsun 3. İdare Mahkemesinin E:2023/441, K:2024/691 sayılı kararının bozulmasına karar verilmesini talep ettik.

Aksi yöndeki bir uygulamanın inşaat tekniği ve mühendislik biliminin gerekleri ile bağdaşmayacağı dikkate alındığında, çevre mühendisinin bu görüsü, inşaat mühendisliği alanındaki ilmi gelişmelerle çelişmektedir.

Bir diğer nokta, çeltik kavuzunun çimentoya değil de betona karıştırılacağı hususudur. İkisi birbirinden çok farklıdır. Betona karıştırılması gereken çeltik kavuzunun çimento fabrikasına götürülmesi yerine beton santralleri ya da doğrudan doğruya tek tek inşaat sahasına götürülmesi gereklidir. Külfeti ile nimeti arasındaki maliyet dengesi dikkate alındığında, Proje Tanıtım Dosyası ve Raporun bu yönleriyle yanıltıcı ve aldatıcı olduğu görülmektedir. Çünkü çimento sanayiini ve/ya inşaat sahalarını çöp bidonu zadeden ve rastgele önüne gelen, abur bütün bitkisel atıkları çimento fabrikalarına veya inşaat sahalarına (hele de taban külü vasfı ile) boca ederek proje yaptığınızı anneden firma ve bunu doğrulayan bilirkişi, diğer bilim disiplinlerinin ölçü ve sınırlılıklarını hiç dikkate almadığı için yargıyı yanıltma, bizleri de aldatma pesindedir. Rapor (hatta PTD) bu yönleriyle gerçekçilik, nesnellik, bilimsellik ve en temel iyi niyet ilkeleri ile bağdaşmadığı halde, bu raporun karara esas alınması usul, yasa ve hukuka açıkça aykırı olduğu için temyiz isteğimizin kabulü ile Samsun 3. İdare Mahkemesinin Esas: 2023/441, K: 2024/691 sayılı kararının bozulmasına ve haksız idare işleminin iptaline karar verilmesini talep ederiz 

Yine bariz hukuka aykırılık örneği olarak, dava konusu tesis; 1989

Yılında Orman ve Su İsleri Bakanlığınca Türkiye'nin ilk "Tabiat Koruma Alanı" kurulmuş ve bilimsel çalışma yapmak üzere korunmuş olan Hacı Osman Su Basar Ormanı adıyla anılan tesise 2 km mesafede olup, Bakanlık Makamının 10.2.2020 tarihli 34701 sayılı Olur’u ile tescile sunulmuş; Cumhurbaşkanı kararı ile (20.04.2020 tarihli) Birinci Derecede Doğal Sit Alanı olarak koruma altına alınmış; 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. maddesi gereğince Kesin Korunacak Hassas Alan olarak tescil ve ilan edilmesine karar verilmiştir. Bilirkişi kurulunun, ısrarla vurguladığımız bu en temel noktaya hiç temas etmemesi cehalet örneği olup, bu hususun görmezden gelinmesi de ahlâka ve yargılama etiğinin temel ilkelerine açıkça aykırıdır. Keza, tesisin kurulu bulunduğu alan Kuru Mutlak Tarım Arazisi vasfı ile Çarşamba Büyük Ova Koruma alanında kalmaktadır. Iki yıl önce aynı yerde yapılan 20 m2 mesahadaki bir kömür satış deposu bahane edilerek anılan taşınmazın, il idare kurulu kararı ile Mutlak Tarım Arazisi vasfı kaldırılarak köy yerleşik alanı kapsamında sayılması da kanuna karsı hile olup, 5403 sayılı Yasaya aykırıdır. Çünkü 5403 sayılı Yasa ve ilgili mevzuatta, köy yerleşik alanı içindeki yerlerde hangi tesis veya tesislerin tek tek sayılmış; buralardaki yapılaşmanın ölçü ve sınırları da 6306 sayılı Yasa ile değişik 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 27/1. Maddesi ile tada den belirli hale getirilmiştir. Sayılan bu yapılar arasında enerji santrali yer almamaktadır. Yine bilirkişi kurulunun bu en temel noktayı görmezden gelmesi nedeniyle anılan raporun yansız, nesnel ve bilimsel muhteva taşımadığı; hatta iyi niyet ve doğruluk hükümleri ile bağdaşmadığı sabit hale geldiği için işlemin iptali gerektiği halde davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırı olduğu için temyiz isteğimizin kabulü ile Samsun 3. İdare Mahkemesinin Esas: 2023/441, K:  2024/691 sayılı kararının bozulmasına ve haksız idare işleminin iptaline karar verilmesini talep ettikleirni ifade etti.

Hoşnut olduğu belirtilen bilirkişi kararına göere verilen mahkeme kararının umuyorum temyiz neticesinde bozularak Eğercili BES'in faaliyetine son verilir!