MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Tarih: 01.12.2024 18:23

KESK’İN 30 KASIM MİTİNGİNİN ARDINDAN!

Facebook Twitter Linked-in

Akşamdan başladı bende heyecan. Saat 24’te İlkadım ilçesinde Gar istasyonu önünden otobüslere binip sabaha kadar kilometrelerce yol kat ederek, 30 Kasım Ankara’da KESK’in (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) düzenlediği “Geçinemiyoruz” mitingine katılacağım heyecanı. . 

Sanki Ankara’da hiçbir mitinge gitmemişim gibi farklı bir heyecan vardı bende. Aslında biz emeklileri çok yakinen ilgilendiren “Emekliler” mitinginde olmuştum. 

Gece saat 24’de KESK’in organizesini yaptığı otobüslere saat 24’te indik. KESK bileşenleri üyeleri 2 ayrı otobüste yerlerini alırlarken, biz emekliler ve diğer yapılardaki insanlarda bir otobüse oturduk. Hareket saati geldiğinde yola revan olduk. Gece mola yerlerinde olması gerekenlerden fazla bir zaman diliminde oyalandıktan sonra KESK genel merkezinden bir görevli arkadaş bize kılavuz olarak otobüslerin toplanacağı yere kadar eşlik edeceğini söyledi.

Sabah saat 8.30 sularında TŞOF’un Kırıkkale tesisinden yeniden yola revan olduk.  Miting başlamadan kortej de yerlerimizi aldık.

Samsun’dan kafiledeki arkadaşlar herkes kendini ifade eden üyesi olduğu yapıların pankartı arkasına geçerek yerlerini aldılar.

Aslında ben de DİSK Emekli- Sen üyesiydim, onların kortejinde onlarla birlikte yürüyebilirdim. Ama faal olarak yaptığım ‘Gazetecilik’ mesleğimden ötürü bütün polis arama noktalarını çarçabuk geçtikten sonra iyi bir görüntü çekimi ve fotoğraf çekimi yapmak için Tandoğan’a gelmeden köprü üzerinde Ankara polislerinin görüntü aldıkları, alana giremesem de arkalarında bir yer buldum. Video ve fotoğraf çekimlerini yaptım. Zaman zaman polis memurlarının sağa sola dönmelerinde görüntülerim net olmadılar. Ama genel anlamıyla iyi görüntüler aldığımı düşünüyorum. Çok profesyonel çekim yapacak fotoğraf makinem, sarsmayacak tripotum ve video kameram olmadığından ancak bu kadar çekebildim.

Görüntü alırken sanıyorum birazda olsa memleket şovenizmi yaptım. Pişmanda değilim. Amaçlarımdan birisi de birlikte mitinge geldiğim yol arkadaşlarımın tabi ki de seslerine ses olmak için en azından Çağdaş Samsun’da seslerini duyurmak benim asli bir görevim diye saydım.

Telefonumun objektifine birlikte mitinge geldiğim görebildiğim tüm Samsun pankartlarını görüntüledim. 

Atlamadan söylemek isterim. ABB Ankara büyükşehir belediyesinin, ülkenin dört bir yanından gelen insanlara Ankara’nın sabah soğuğunda verdikleri bir büyük bardak çorba ve bir dillim ekmek o kadar minnete geçti ki ben kendi adıma ABB yetkililerine ve başkanına çok teşekkür ediyorum.

Alana miting alanına girdiğimde kalabalık çoktan yerini almış. Ama halen insanlar akın akın alana geliyorlardı. Fazla vakit kaybetmeden bütün meslektaşlarım gibi platformun üzerine çıkarak alana doluşan insanları görüntülemeye çalıştım. İlk gözlemlerim 20 binden fazla insan vardı. KESK’in eş genel başkanları platforma çıkıp konuşmaya başladıkların da bile halen alana gelmekte olanlar vardı.  Ses düzeni çok mükemmeldi. Platformun dibindeyken bile kulakları bana göre rahatsız etmeyen bir ses düzeni vardı. Eş başkanların yanından inmeden son bir kez alana göz gezdirdim. Mitinge katılan sayısı 35 bin üzerindeydi.

Eş başkanların konuşması süresince alandan kopmalar %1 bile yoktu. Eş başkanların konuşmasının ardından alanda mitinge katılan insanlar sabırsızlıkla kulaklarının pasını silecek, onları biraz olsun hareketlendirecek birbirinden güzel türküleri okuyacak olan Suavi sahne aldığında Tandoğan adeta yıkılıyordu. 

Nihayetinde Suavi orkestrasıyla sahnede yerini aldı. 3 parça türkü okuduktan sonra alandaki geçinemiyoruz diyen KESK’lilere, emekliler, işçiler, öğrencilere ve diğer katılımcılara hitaben şu iadelerde bulundu. 

“Son ve çalışılan yeni bir karalama kampanyasına ayrıntılarıyla girmeyeceğim. Aksi takdirde bu buluşmanın asıl hedefinden sapmış oluruz. Bu tuzağa düşmemek için. Ancak bir şeyi varlığınızla anlamlı kılmak hazır basın mensuplarından kimilerini karşımda bulmuşken sizlerle paylaşmak isterim. Önemli olan Can Yücel'in söylediği gibi ‘Sinek küçüktür, mide bulandırır’ dediği yerde durup, küçücük beyniyle insanları karalamaya çalışan o dev kampanyalar yürüten aşağılık insanları huzurlarınızda sizlerle bulduğum, dayanışmadan aldığım güçle ve bugüne kadar alnınıza kara leke sürdürmemiş olmanın onuruyla yürekten kınayarak üstelik kendi kurduğunuz yargıda eğer ben sizleri Ankara'da, Bodrum'da, İstanbul'da yerin dibine sokmazsam namerdim, namerdim, namerdim. Buna inanın. Dostlar.”

Suavi’nin mini konserinin ardından ülkenin dört bir yanından gelenler memleketlerine dönmek üzere alandan ayrıldılar. Samsun’dan gelen bizim kafilede teker teker toplandık ve otobüslerimize bindik. 

Bizim kafile hızını alamadı emekliler, gençler ve kamu emekçileri otobüs içinde de sloganlar atarak, yüksek desibelde türküler dinleyerek Samsun’a kadar yol aldık. 

Sonuç olarak KESK’in “Geçinemiyoruz” mitingi son zamanlarda gittiğim en anlamlı, uzun süre konuşulacak mitinglerden birisi oldu.

Gözlerden kaçmayan bence çok güzel bir görüntüydü. Gençlerinde bu mitinge katkı vermesi yadsınamaz olumlu tepkilerden birisiydi.

Buda demektir ki heyecanlanmam çok yerindeymiş. Umarım bu miting çok konuşulacağı kadar birilerinin de duyarak ona göre insanlara haklarını verirler. İnsanca yaşayabilecekleri, açlıkla ve yoksullukla mücadele etme gereği duymayacakları bir yaşam sağlarlar.   

,

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —