Öğretmen atamasının  yapılmadığı ülkemizde kendi imkanlarıyla özel sektörde kendilerine yer bulan Öğretmen-Sen üyesi öğretmenler 26 Mayıs’tan beri “Taban Maaş” talepleriyle tüm ülkede nöbetteler.

Dün akşam ben de Samsun’daki Öğretmen-Sen Samsun üyeleriyle bir aradaydım.  

Yağmur öyle bir yağıyor ki, gencecik öğretmenler ve onlara destek vermek için gelen kamuda ki öğretmen meslektaşları ile birlikte Samsun kamuoyuna her zaman seslerini duyurmaya çalıştıkları Süleymaniye geçidinde konuşlandılar. 

Kimisinin elinde şemsiye, kimisi yağmura meydan okuyarak tiril tiril kıyafetleriyle kendilerini “Taban Maaş” talebi eylemi için oturma nöbetine hazırladılar. 

Tüm Türkiye’de eş zamanlı okunan basın metnini Öğretmen-Sen Karadeniz temsilcisi olan Nurbanu Erkan, yağmura aldırış etmeden elindeki basın açıklaması metnini okudu. 

Aslında Samsun’da görev yapan o kadar çok gazete, internet sitesi sahipleri ve çalışanları var ki basın açıklamasında tek ben vardım gazeteci olarak. Bu olaya çok içerliyorum. Benim meslektaşlarım neden öğretmenlerin seslerini kamuoyuna duyurmak için gelmiyorlar basın açıklamasına anlayabilmiş değilim.

“Taban Maaş” talebiyle sokaklara, çıkan barikatları yıkan ve TBMM önünde, MEB önünde, MEM önlerinde, valilik önlerinde, kaymakamlık önlerinde hak arama mücadelesini çığ büyüterek nöbetlerini tutmaya devam ediyorlar.

Mücadeleleri önünde bir öğretmen babası olarak saygıyla eğiliyorum. Her zamanda haklı mücadelelerini kamuoyuna duyurmak için göreve hazırım.

Aslında bu konu eğitim iş görenlerinin ekonomik taleplerine çokta hâkim birisi değilim ama yine de onları dinledikten sonra birkaç satır yazıp onlara destek vermek istedim.  

Özel sektörde çalışan öğretmenlerin ekonomik ve sosyal mücadeleleri, 2014 yılında taban maaş haklarının kaldırılmasının ardından daha da zorlaştı. Ağır çalışma koşulları, fazla mesai, mobbing ve baskı gibi sorunlarla karşı karşıya kalan öğretmenler, yine yeniden derhal vakit kaybetmeksizin “Taban Maaş” taleplerinin geri verilmesini istiyorlar.

Özel sektörde çalışmanın zorlukları, fazla mesailer, geçici iş sözleşmeleri ve yaşanan mobbing gibi birçok sorun, öğretmenlerin kaliteli eğitim sunma çabalarına engel oluyor. 2021’de kurulan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası‘nın başlattığı mücadelede, öğretmenler adil ücret ve daha iyi çalışma koşulları talep ediyor.

Hatırlıyorum, 29 Ocak’ta Millî Eğitim Bakanlığı önünde taleplerini dile getirmek için Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası; güvenceli iş ortamı, özlük hakları ve taban fiyat haklarının geri verilmesini istemişlerdi.

İş öyle bir noktaya geldi ki artık “Sendikal gereklilik kaçınılmaz oldu”

Belirli süreli iş sözleşmeleri, uzun süreli mesailer, mobbing ve güvencesiz bir ortamla yüz yüze bırakıldılar. 

2014 yılında “taban maaş” kanundan çıkarılan taban fiyat ücretinden sonra temel anlamda zorluklar başladığı, özel sektörde çalışan öğretmenlerin maaşları mum gibi erimeye başladığını Özel Sektör Öğretmenleri dile getirdiler. 

Özel sektörde çalışan öğretmenlerin yüzde 80’i belki de daha fazlası, asgari ücret ve buna yakın maaşlarla çalıştığını dün akşam basın açıklaması yapan özel sektör öğretmenleri dillendirdiler. 

Haklarını almak için gördüğüm kadarıyla her ilde mücadeleyi büyütüyorlar. Sesleri tüm ülkede yankılanıyor!

Bence öğretmenler bulundukları illerde temsilcilerle tanışıp, haklarını öğrenmeliler. Haklarını öğrendikçe ne kadar haklı olduklarını ve kanunsuz bir iş yapmadıklarını görerek daha da güçlenecekleri kaçınılmaz bir gerçektir.

 Özel sektör öğretmenleri haklarınız için ayağa kalkın!