Ancak yöre halkı, çevre örgütleri ve meslek odaları uyarıyor: “Toprak, su, hava elden gidiyor.” Yerel yöneticiler ise bu sessiz felakete sessiz kalıyor.

 Samsun’un doğusunda, Karadeniz’in mavisiyle verimli toprakların birleştiği Tekkeköy, yıllardır sanayi yükünün altında nefes almaya çalışan bir ilçe. Bu yük, son yıllarda daha da ağırlaştı. Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş.’nin büyüme planları, artık yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ekolojik ve insani bir mesele haline geldi.

Cumhurbaşkanlığı kararıyla bölgenin “Özel Endüstri Bölgesi” ilan edilmesi, Tekkeköy’deki endüstriyel üretimin yeni bir boyut kazanacağı anlamına geliyor. Ancak bu karar, beraberinde devasa çevresel riskleri de getiriyor. Çünkü bu bölgede planlanan yeni tesislerin, deniz dolgularının ve kimyasal depolama alanlarının yalnızca deniz ekosistemini değil, çevredeki tarım alanlarını ve halk sağlığını da doğrudan etkileyebileceği belirtiliyor.

 

Tepkiler yükseliyor, yönetim susuyor

Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP), Ziraat Mühendisleri Odası, Tabip Odası ve Çevre Mühendisleri Odası gibi kurumlar son aylarda ardı ardına açıklamalar yaptı. Ortak kaygı net: Eti Bakır’ın genişleme çalışmaları, Tekkeköy’de zaten sınırda olan hava, su ve toprak kirliliğini daha da artıracak.

Meslek örgütleri, tesisin çevreye saldığı gazlar, asit buharları ve ağır metallerin yöredeki insan sağlığını tehdit ettiğini söylüyor. Dolgu projeleriyle deniz kıyısında yeni depolama alanları açılması planlanıyor. Bu alanlar, asit ve metal içeren kimyasalların depolanması için kullanılacak. Ancak böyle bir alan, uzun vadede sızıntı riski demektir. Ve bu sızıntı, toprağı, yeraltı sularını, denizi zehirleyebilir.

 Kimyasal gölgenin altında bir ilçe

Eti Bakır tesislerinde kullanılan hammaddeler arasında fosfat, amonyum sülfat, kükürtlü bileşikler ve çeşitli ağır metaller bulunuyor. Bu maddeler, üretim sırasında kontrollü biçimde işlenmezse çevreye yayılan birer kirleticiye dönüşüyor.

Amonyak ve sülfür gazları, solunduğunda solunum yollarını tahriş ediyor; uzun süreli maruziyet ise astım, bronşit ve kalp-damar rahatsızlıklarını tetikliyor. Bu gazlar nemli havayla birleştiğinde asit yağmurlarına neden olabilir. Tekkeköy gibi nemli, denizle iç içe bir bölgede bu durum toprağın kimyasal dengesini bozarak ürün verimini düşürür, tarımsal üretimi zayıflatır.

Ağır metaller —özellikle bakır, kurşun, kadmiyum ve arsenik— en sessiz ama en kalıcı tehlike. Toprakta biriken bu metaller, bitkilerin kökleri aracılığıyla gıda zincirine karışır. İnsan vücudu bunları atamaz; zamanla birikir. Sonuç: böbrek, karaciğer, sinir sistemi hastalıkları, hatta kanser.

Tekkeköy’de yaşayanlar bu tehlikeyi zaten hissediyor. “Rüzgâr ters estiğinde bahçelerimizde duman kokusu oluyor, yapraklar sararıyor” diyen üreticiler, değişimi çıplak gözle izliyor. Bilimsel ölçümler yapılmasa da halkın tanıklığı, bu toprakların artık alarm verdiğini gösteriyor.

 Tarım ve balıkçılıkta görünmeyen tahribat

Samsun’un doğu yakası, fındık, mısır, sebze ve meyve üretiminin yanı sıra kıyı balıkçılığıyla da geçimini sağlayan bir bölge. Bu nedenle, Eti Bakır’ın faaliyet alanındaki her kimyasal salınım, doğrudan insanların sofrasına kadar uzanıyor.

Toprakta biriken ağır metaller, bitkilerin gelişimini engelliyor, ürün kalitesini düşürüyor. Bu da hem üreticinin gelirini azaltıyor hem de gıda güvenliğini tehdit ediyor. Balıkçılar ise dolgu çalışmaları nedeniyle kıyı habitatlarının yok olmasından şikâyetçi. Dolgular, balıkların yumurtlama alanlarını yok ediyor. “Balık azalıyor, ağımız boş geliyor” diyen balıkçılar, aslında çevresel çöküşün ilk tanıkları.

 Denize dolgu, doğaya darbe

Planlanan deniz dolgusu, yalnızca kıyı ekosistemini değil, denizin kimyasını da değiştirecek. Dolgu yapılan alanlar zamanla geçirgenleşiyor; depolanan asitli ya da metal içeren atıklar denize sızabiliyor. Bu sızıntı, suyun pH dengesini değiştirir, deniz canlılarının yaşam alanlarını yok eder.

Karadeniz, kapalı bir denizdir; kirlenme yavaş dağılır, kendini temizleme süresi çok uzundur. Yani bir kez kirlenirse geri dönüşü yıllar alır. Tekkeköy’deki bir kimyasal sızıntı, yalnızca Samsun kıyılarını değil, Karadeniz’in tamamını etkileyebilir.

 Yerel yöneticilerin sessizliği

Bu kadar ciddi uyarılara rağmen, ne yazık ki yerel yönetimlerden belirgin bir karşı duruş yok. Tıpkı Samsun’un diğer ilçelerinde olduğu gibi, Tekkeköy Belediyesi de çevre ve halk sağlığı konularında sessiz kalıyor.

Oysa belediyeler, halkın doğrudan temsilcisi olarak çevre hakkının korunmasında ön safta olmalıydı. Fakat ekonomik büyüme ve istihdam söylemleri, yöneticilerin tepkisini bastırmış görünüyor. “Yatırım gelir, iş olur” deniyor; ama bu işin bedelini kim ödeyecek, kimse sormuyor.

Bu sessizlik, yalnızca politik bir tercih değil; aynı zamanda gelecek kuşaklara karşı işlenmiş bir ihmaldir. Çünkü bugün sessiz kalınan her yatırım, yarın temiz suyun, bereketli toprağın, nefes alınabilir havanın azalması anlamına geliyor.

 Halk sağlığı bir lüks değil

Tekkeköy’de artan endüstriyel emisyonlar, bölge halkının sağlığı üzerinde gözle görülür etkiler yaratıyor. Astım ve bronşit vakalarındaki artış, çocuklarda solunum yolu rahatsızlıklarının çoğalması, halk sağlığı verilerine yansımaya başladı. Ancak bu sorunlar, ne yerel ne de merkezi düzeyde açık biçimde tartışılıyor.

Ağır metallerin vücutta birikimi, kısa vadede fark edilmiyor. Ama yıllar içinde ciddi organ hasarlarına ve kanserlere yol açabiliyor. Halk sağlığı bir lüks değil, en temel hak. Bunu korumak da yalnızca bilim insanlarının ya da aktivistlerin değil; yöneticilerin, siyasetçilerin ve gazetecilerin sorumluluğudur.

 Gazetecinin görevi: Sessizliği yazmak

Gazeteciliğin özü, güçlü karşısında halkın çıkarını savunmaktır. Bu çıkar, bazen bir fabrikanın bacasından çıkan dumanın renginde, bazen bir çocuğun soluduğu havada gizlidir.

Tekkeköy’de yaşanan yalnızca bir çevre hikâyesi değil; yerel yönetimlerin, merkezi idarenin ve kamu vicdanının sınavıdır. Samsun’un neresine bakarsak bakalım 

— Bafra’da, Çarşamba’da, Lâdik’te, Tekkeköy’de

 — aynı tabloyla karşılaşıyoruz: Yatırımların çevresel bedellerine karşı suskun bir yerel siyaset.

Bugün susanlar, yarın aynı sudan içecek, aynı havayı soluyacak. Bu yüzden, çevre hakkını savunmak sadece aktivizmin değil, gazeteciliğin de kalbidir. Çünkü sessizlik büyüdükçe, zehir de sessiz büyür.

Eti Bakır meselesi, bir fabrikanın hikâyesi olmaktan çıkmış durumda. Bu, doğa ile siyaset arasındaki gerilimin, halk sağlığıyla kâr hırsı arasındaki mücadelenin hikâyesidir.

Ve belki de bugün bu sessizliği yazıya dökmek, yarın için en anlamlı direniş biçimidir.


MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

11.11.2025 19:05:00

Tekkeköy’de Sessiz Zehir: Yatırımın Bedelini Kim Ödeyecek?

Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır’ın Samsun Tekkeköy’deki tesisleri büyüyor, deniz dolgusu ve kimyasal depolar planlanıyor.

TÜİK’İN MANİPÜLASYONLU RAKAMLARINA KANMIYORUZ VE İKTİDARIN SEÇİM VAATLERİNİN PEŞİNDEYİZ!

BES SAMSUN ŞUBE BAŞKANI TULUK; ENFLASYON AÇIKLANDI, RAKAMLAR YALAN, YOKSULLUK GERÇEK!

BİRLEŞİK KAMU-İŞ SENDİKASI SAMSUN ŞUBE BAŞKANI; TÜM ÇALIŞANLARA SEYYANEN ZAM YAPILMALIDIR!

SAMSUN TSO YÜKSEK İSTİŞARE KURULU İLK TOPLANTISINI YAPTI!

SAMSUN TSO YÖNETİMİNE BAŞARILAR DİLEDİLER…

SAMSUN 11 AYDA 171 ÜLKEYE İHRACAT YAPTI!

Birleşik Kamu-İş Samsun Şubesi; Sermayeye Değil Emekçiye Bütçe!

TÜİK Talimatlı Oranlarla Cebimizden Çalmaya Devam Ediyor

CHP’li Hancıoğlu: Fındık üreticimizi, kartel hizmetkârı iktidardan kurtaracağız!

Türkiye’de Fındık ve Mamulleri Sektöründe Ferrero Fındık, 6. Kez İhracat Şampiyonu Oldu!

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 12 9 1 2 19 29
2.FENERBAHÇE A.Ş. 12 8 0 4 15 28
3.TRABZONSPOR A.Ş. 12 7 1 4 10 25
4.SAMSUNSPOR A.Ş. 12 6 1 5 7 23
5.GÖZTEPE A.Ş. 12 6 2 4 9 22
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 12 6 4 2 5 20
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 12 5 3 4 -3 19
8.CORENDON ALANYASPOR 12 3 3 6 0 15
9.TÜMOSAN KONYASPOR 12 4 6 2 -2 14
10.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 12 3 4 5 -2 14
11.KOCAELİSPOR 12 4 6 2 -4 14
12.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 12 3 5 4 2 13
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 12 4 7 1 -10 13
14.GENÇLERBİRLİĞİ 12 3 7 2 -5 11
15.KASIMPAŞA A.Ş. 12 2 6 4 -6 10
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 12 1 5 6 -15 9
17.İKAS EYÜPSPOR 12 2 8 2 -9 8
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 12 2 9 1 -11 7