Alaçam Sahipsiz Değil
Buradan açıkça söylüyorum: Alaçam sahipsiz değil.
Bu topraklara, bu sulara, bu dağa göz diken herkes bilsin ki, karşısında Alaçamlıyı bulacaktır.
Siyanürle altın arama projesi denen bu girişim, doğrudan hayatımıza kast eden bir operasyondur. Bu, “madencilik” değildir; bu, doğa katliamıdır. İliç’te ne olduysa, burada da olacak. Siyanür toprağımıza, suyumuzun kaynağına karışacak, çocuklarımızın geleceği yok edilecek. Buna “yatırım” diyenler, bu memleketin düşmanıdır.
Siyanür Doğrudan Hayatımıza Kast Ediyor
Dürtmen Dağı, ilçemizin can damarıdır. Uluçay’ın temiz suyunu buradan alırız. Bu su kirlenirse, Alaçam’ın nefesi kesilir. Altın uğruna yapılacak her kazma darbesi, bizim geleceğimize vurulmuş bir darbedir.
Meydanlardan Yükselen Uyarı: Doğamız Satılık Değil!
Geçtiğimiz gün Cumhuriyet Meydanı’nda binlerce insan bir aradaydı. Sloganlar netti: “Doğamız satılık değil!” Bu sadece bir miting değil, bir uyarıydı. Hükümete, şirketlere, bu işin taşeronluğunu yapanlara net bir mesaj verildi: Alaçam’ı talan ettirmeyeceğiz.
Gazeteci Olarak Değil, Mücadele Eden Bir Alaçamlı Olarak
Ben, Mehmet Rebii Özdemir, bu davanın gazetecisi değil, bir parçasıyım. Gerektiğinde halkın önünde, gerektiğinde en sert kalemimle, bu oyunun bozulması için mücadele edeceğim. Kamuoyu yaratılması gerekiyorsa önderlik edeceğim. Bu meselede susan, suça ortaktır.
Kazma Vurulursa Onur Mücadelesi Başlar
Şirketler, Ankara’daki odalarda imzaları atıp buraya “yatırım” adıyla zehir getireceklerini sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Biz buradayız. Biz bu dağın, bu derenin, bu toprağın sahibiyiz.
Buradan son kez uyarıyorum:
Dürtmen’e kazma vurulursa, bu sadece bir doğa davası değil, Alaçam halkının onur mücadelesi olacaktır.
Alaçam sahipsiz değil. Biz buradayız. Ve buradayken kimse bu toprağa dokunamaz.