MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Tarih: 29.09.2025 23:40

Toprağı Sattırmayacağız: Muğla’dan Dürtmen’e Direniş Çağrısı

Facebook Twitter Linked-in

Muğla’da yapılan “Toprağımıza Sahip Çıkıyoruz” mitingi, aslında bir isyandı. Köylüler, çiftçiler, kadınlar, gençler tek bir ağızdan haykırdı:
“Bu toprakları şirketlere, rantçılara, beton tüccarlarına teslim etmeyeceğiz!”

Orada yükselen ses, sadece Muğla’nın değil, bütün Türkiye’nin sesiydi. Çünkü mesele birkaç ağacın kesilmesi değil; köylerin yok edilmesi, tarımın çökertilmesi, halkın ekmeğinin gasp edilmesiydi.

Şimdi soralım: Aynı miting Alaçam’ın Dürtmen köyünde yapılsa ne olur?
O zaman Karadeniz’in bağrı da ayağa kalkar! Çünkü Dürtmen’in tarlaları, dereleri ve bereketi sadece bir köyün değil, tüm Alaçam’ın, tüm Samsun’un geleceğidir. Eğer burada da halk meydanlara çıkarsa, “tarım yok olursa köyler de yok olur” gerçeği ülkenin dört bir yanına yayılır.

Muğla’da “zeytinime dokunma” sloganı vardı.
Dürtmen’de bu slogan “fındığıma, buğdayıma, suyuma dokunma” olur.

Muğla’da şirketlerin gözü ormanlardaydı.
Dürtmen’de de toprağa, suya, köylünün alın terine göz dikilmiştir.

Muğla’da halk birleşti, Dürtmen’de yapılacak miting ise sadece doğayı değil, göçle boşaltılan köyleri, terk edilmek zorunda kalan gençleri de savunmanın adı olur.

Unutmayalım: Sessiz kalan her köy, sıradaki talanın adresidir. Bugün Muğla’yı savunmazsak yarın Dürtmen’i kaybederiz. Dürtmen’de ayağa kalkmazsak bir sonraki gün başka bir köyümüz elimizden alınır.

Bu yüzden mesele sadece Muğla değil, sadece Dürtmen değil. Mesele köylerimizin geleceği, toprağın bereketi ve çocuklarımızın yarınıdır.

Dürtmen’in sesi Karadeniz’in sesi, Karadeniz’in sesi Türkiye’nin sesi olur. Ve bu ses, toprağı sattırmayacak olanların sesi olacaktır!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —