Türkiye’de ekonomik kriz, yüksek enflasyon, işsizlik, sağlık sistemindeki aksaklıklar, eğitimde kalite sorunları, çevre felaketleri ve orman yangınları gibi çok sayıda kriz aynı anda yaşanıyor. Buna ek olarak siyasi arenada hem iktidar hem muhalefet cephesinde istikrarsızlıklar, söylem savaşları ve güven bunalımı toplumun genelinde huzursuzluk yaratıyor. Her alanda yaşanan bu çalkantılar, “sular neden durulmuyor?” sorusunu gündeme getiriyor.
Nerede oluyor?
Bu sorunlar Türkiye'nin tamamına yayılmış durumda.
Ekonomi ve işsizlik: Tüm yurtta etkili, özellikle büyük şehirlerde genç işsizlik dikkat çekici.
Sağlıkta tıkanıklık: Kamu hastanelerinde randevu bulmak güçleşti, sağlık personeli yurt dışına göç ediyor.
Eğitim: Kırsaldan metropole kadar her bölgede eğitimde fırsat eşitsizliği derinleşiyor.
Çevre ve yangınlar: Özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaz aylarında çıkan orman yangınları artıyor.
Siyaset: Ankara merkezli olsa da etkisi tüm ülke çapında hissedilen siyasi gerginlikler sürüyor.
Ne zaman başladı?
Bu sorunların kökeni geçmiş yıllara uzanıyor:
Ekonomik sıkıntılar 2018'den itibaren belirginleşti, 2021 sonrası enflasyon yükselişi hızlandı.
Sağlık ve eğitim sistemindeki sorunlar pandemi sonrası daha görünür hale geldi.
Siyasi kutuplaşma 2010’lardan itibaren derinleşti, son seçim süreçleriyle zirve yaptı.
Çevresel felaketler ve yangınlar ise iklim krizinin etkisiyle son 10 yılda daha sık yaşanır hale geldi.
Neden oluyor?
Bu durumun temel nedenleri çok boyutlu:
Kurumsal zayıflama: Kamu kurumlarının liyakat yerine sadakatle yönetilmesi, etkinliği düşürdü.
Ekonomik yönetimde hatalar: Enflasyonla mücadelede geleneksel politika araçlarının terk edilmesi güven kaybına yol açtı.
Eğitim ve sağlıkta plansızlık: Nitelikli insan kaynağının azalması, sistemin yükünü artırdı.
Çevre politikalarının zayıf kalması: İmar rantı, ormanların ve doğal alanların tahribini kolaylaştırdı.
Siyasi kutuplaşma: Hem iktidar hem muhalefet halkın sorunlarından çok birbirine karşı pozisyon almaya odaklandı.
Nasıl çözülür?
Çözüm için çok yönlü bir değişime ihtiyaç var:
Ekonomide bağımsız kurumların güçlendirilmesi, şeffaf para politikaları ve üretim odaklı reformlar.
Eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliği sağlayacak kamu yatırımları.
Çevre politikalarının sıkılaştırılması, yangınla mücadelede bilimsel ve yerel yaklaşımların birleştirilmesi.
Siyasi kutuplaşmanın aşılması, diyalog ve toplumsal uzlaşma kültürünün yeniden inşası.
Sivil toplumun güçlendirilmesi, denetleme ve katılım mekanizmalarının işler hale gelmesi.
Kim etkileniyor?
Toplumun her kesimi bu sorunlardan etkileniyor.
Gençler: İşsizlik ve gelecek kaygısı nedeniyle yurt dışına gitmek istiyor.
Emekliler ve dar gelirliler: Enflasyon karşısında yaşamlarını sürdürmekte zorlanıyor.